ROTASI MEÇHUL DİYOR
Ayrılıyor bu gemi, limanlar size kalsın!
Rotası meçhûl diyor, intikali ebed’e…
Güldürmedi denizler, kem görenler haz alsın…
Sıradan bir hurdalık, benzemesin mabede!
Yelkenleri çürümüş, yıkılıyor mübarek!
Allah yazmış kaderi, cefa’ demiş tebârek.
Zaman eskitmiş artık! âlem taşımaz direk…
Baki kalan ne ola, vefasız bu kubbede?
Yıllar yılı yol aldı, yorulmadan koşturdu!
Asileşti tüm tayfa, iblis dostluk coşturdu…
Okyanuslar patika, kıtalara ağ kurdu…
Doldu boşaldı yükler, şimdi muhtaç sadede!
Dönüşü yok bilirim, kızak belki düşlerde!
Kaybolup unutulur, meçhûlde ki hislerde!
El sallayan bile yok, buz dağında sislerde…
Vefa örneği bu mu? sevgi mahkûm hücrede!
Filikalar delinmiş, Gönül’ neylesin onu!
İstilacı fareler, siyanürleşmiş konu!
Ne için yaratıldı, hangi denizde sonu?
Dünyanın kaderi bu, tarih kalmış secdede!
Kahretmesin fanilik, kural böyle emir var!
Eskiler yenilenir, yaşayanlar bilir har!
Mevsimler gelir geçer, güzden sonra gelen kar.
Güneş batar, Ay çıkar, düşler doğar gecede!
Kur An da ki ayetler, geçmişten güne ışık!
Yaratanın kâinat, yaratılansa aşık!
Gurur kibir beyhûde, helâlden alsın kaşık!
Şeytan kemlikler yolu, tuzakları hince de!
Tabiata bir bakın, güçlü güçsüzü yutar!
Asır görmüş varlıkta, anılar menzil tutar…
İffetini bilmeyen, kendini pula satar…
Ahret bekler herkesi, günah kemdir din’ce de!
Gülerek git yoluna, doğuşun zaten üryan!
Fikirlerde ayrılık, badire geçti seyran…
Bakma sakın geriye! tükensin kâbus devran…
Duygular tefekkürde, cevap arar yücede!
Kıyamet der dururuz, sur düdüğü çalanda!
Dirilecek kainat, pazar yeri olanda!
Herkes hakkın alacak, iğnesin de palan da!
Tanoğlu vefa arar, gör halini nicede!
Mustafa TAN |